Başarılı İnsanların Her Gün Aynı Şeyleri Giymelerinin 8 Nedeni


Kapsül Gardırop Hareketi çok meşhur olmasa da bazı ünlü isimler sayesinde gün geçtikçe daha çok konuşulur oldu.  Hiç Mark Zuckerberg, Steve Jobs, Einstein ve daha nice başarılı insanın neden hemen her gün aynı kıyafetleri giydiklerini düşündünüz mü? Üstelik istedikleri her şeyi alabilecek maddi güçleri varken...

Son zamanlarda dolabımdaki kıyafetlerin fazlalığı beni ciddi anlamda rahatsız etmeye başladı. Üstelik neredeyse dolaplara sığmayacak sayıdaki kıyafetlerime rağmen düzenli olarak giydiğim parçalar bir elin parmakları kadar!

Peki tüm bu diğer parçalara neden gereksinim duyuyorum?

Allah aşkına neden yıllar boyunca giymeyeceğim bu kadar çok parçaya para harcamışım?

Mesela şu kırmızı kaşe etek, çok beğenerek fransadaki bir mağazadan almıştım.

Kaç kere giydim?
- HİÇ.

Neden?
- Çünkü hiç bir şeyle kombinleyemedim, çünkü ne zaman üstüme giyip aynanın karşısına geçsem kendime hiç yakışmadığını düşündüm, çünkü.... Bu çünküler böyle uzar gider ve aynı bu etek gibi onlarca gereksiz parça var dolabımda!

İşte bu aralar yukarda bahsettiğim durumlardan dolayı ciddi bir şekilde dolabımda bir detoks periyoduna girmeyi planlıyorum. Biraz da dolaplarındaki kıyafet sayısını bir kaç parçaya düşüren insanların neden bu seçimi yaptıklarını araştırdım ve kapsül gardırop akımının olumlu yanlarından oluşan bir liste hazırladım.


1) Basitlik!

Evet basitlik! Karmaşık olan her zaman kafa karıştırıcıdır. Hadi açık konuşalım, muhtemelen dolabınızdaki eşyaların %80'ini kullanmıyorsunuz. Eliniz her zaman aynı bir kaç parçaya gidiyor. O zaman tüm o kullanmadığınız kıyafetlerin dolabınızda işi ne? Bu durumda giymekten keyif aldığınız parçalardan bir kaç tane daha dolabınıza eklemek ve diğer tüm o gereksiz parçaları ihtiyacı olan birilerine vermek mantıklı mı sizce? Bence öyle!


Steve Jobs farklı zamanlarda aynı kıyafet ile

2)Daha az karar verme zorunluluğu!

Her gün onlarca karar vermemiz gerekiyor. Bunlardan birinin de o gün ne giyeceğiniz olmasına gerek var mı sizce? Hepimiz dolabımızın önüne geçip, elimize geçen onlarca kıyafeti eleyip "Of giyecek hiç bir şeyim yok!" demişizdir. Peki giyecek hiç bir şeyimiz yoksa o dolaptaki onlarca kıyafete neden ihtiyacımız var? Facebook kurucusu Mark Zuckerberg her gün aynı gri tişörtleri giymenin rahatlığını yaşıyor ve şöyle açıklıyor "Bu topluluğa en iyi nasıl hizmet ederim? dışındaki bütün kararları en aza indirgemek için hayatımı basitleştirmek istiyorum!"

Mark Zuckerberg'in gri t-shirtler ve sweat-shirtlerden oluşan dolabı.


3) Daha az vakit harcamak!

Siz de benim gibi sabahları erkenden uyanıp dolabın karşısına geçiyor ve dakikalarca ne giyeceğinizi düşünüyor musunuz? Yoksa sabahları vakit harcamamak için geceden mi hazırlıyorsunuz ertesi gün giyeceklerinizi? Düşünsenize her gün ne giyeceğiniz belli olsa belki de dolabınızın önünde ne giyeceğinizi bulamadığınız için ufak çaplı bir sinir krizi geçirmek yerine uzun zamandır işe ya da okula gitmeden önce yapamadığınız o güzel kahvaltıyı yaparsınız. Üstelik bir seyahate giderken bavul hazırlamak da artık çok kolay olacak!


4) Daha az Stres daha çok kendine güven!

Acaba bu elbise çok mu resmi? Şu pantolon yaşıma uygun mu? Etek olması gerektiğinden fazla mı kısa? Tüm bu sorular ve bunların yarattığı stresten uzaklaşmak kulağa çok hoş gelmiyor mu? Size yakıştığından emin olduğunuz ve içinde iyi hissettiğiniz bir kaç parçadan oluşan bir dolap belli ki stres seviyenizi azaltırken kendinize güveninizi arttıracak.


5) Maddiyat!

İhtiyacınız olmayan dolaplarca kıyafet almak yerine her zaman kullanacağınız bir kaç parçaya yatırım yapacaksınız. Kısacası cebinizden hiç bir zaman giymeyeceğiniz kıyafetler için boş yere para çıkmayacak!


6) Boşa harcanan enerjiden kurtulmak!

Kalabalık bir dolap demek, sadece ne giyeceğinize karar vermek için harcanan zaman demek değil aynı zamanda eşyalarınızı düzenlemek, yıkamak, ütülemek için harcanan ekstra  enerji demek. Ünlü film yönetmeni Christopher Nolan (Yıldızlararası, Batman Başlıyor yönettiği filmlere sadece iki örnek) "Her gün ne giyeceğinizi seçmek sadece boşa harcanan enerjidir." demiş ve bir süredir sadece mavi ya da beyaz gömleğin üzerine koyu renk ceket ve siyah pantolon giyiyor.

7) İkonik olmak!

Hiç çizgi film karakterlerinin neden hep aynı şeyleri giydiğini düşündünüz mü?  Mesela South Park'taki Eric Kartman hep aynı kırmızı gömlek altına kahverengi pantolon ve kafasında da sarı püsküllü turkuaz bere ile arz-ı endam eder.

Apple'ın kurucusu Steve Jobs'u gözünüzde canlandırdığınızda otomatik olarak onu siyah boğazlı bir kazak ve salaş bir kot pantolonun altına giydiği beyaz spor ayakkabılarla görmüyor musunuz?





8) Yapılan Seçimlerin Harika Olması!

Artık o pantolonun o kazakla olup olmadığını düşünmeyeceksiniz. Çünkü size en çok yakıştığını düşündüğünüz, içinde kendinizi iyi hissettiğiniz basit parçalardan oluşan bir kombininiz var. Kafanızın arkasına bugünkü kıyafet seçiminizin uygun olup olmadığı yok. Çünkü artık biliyorsunuz ki bütün seçimleriniz harika!

Obama sadece gri ya da lacivert takım elbiseler giyiyor.




Bu arada yanlış anlaşılmasın kesinlikle her gün tamamen aynı tişörtü giymekten bahsetmiyorum. Böyle bir şey imkansız ve bu tabii ki iğrenç olurdu :) 

Uzun lafın kısası ben bu aralar ciddi ciddi bir kapsül gardırop oluşturmayı düşünüyorum!

Ünlü Kebapçı Cik Cik Ali

Adana kebapta Cik Cik Ali'nin methini çok duymuştum fakat yeri biraz ters olduğu için hiç gidememiştim. Geçtiğimiz hafta bir pasaport işlemi için yolum emniyete düştü, çıkışta da bu kadar yakınına kadar gelmişken yemeğimizi meşhur Cik Cik Ali'de yiyelim dedik.



Bu yazıya çok mühim bir konuya parmak basarak başlamak istiyorum. Adana'da kimse kebaba Adana Kebap demez. Bu muhteşem lezzetin adı Adana ya da Kıyma'dır :).

Öncelikle mekanın oldukça salaş olduğunu belirtmem lazım. Temizlik konusunda çok hassas biriyseniz tercih etmemenizde fayda olabilir. Önden nefis el yapımı ayranlarını ve Adana'daki bütün kebapçılarda olduğu gibi bolca da salata getirdiler. Artık bilmeyeniniz yoktur ama ben yine de belirteyim; Adana'da bir kebapçıya gittiğinizde hiç kimse size ne salatası istersiniz diye sormaz. O sırada kebapçıda hangi salatalar varsa hepsi önünüze gelir ve bu salatalardan para alınmaz.




Kebaplara gelince; açıkçası ben Cik Cik Ali'nin adanasını pek sevemedim. Benim bir kebaba iyi diyebilmem için etinin kesinlikle koyun kokmaması gerekli! Cik cik Ali'deki adana ne yazık ki buram buram koyun kokuyordu.



Adana'nın yanında bir porsiyon da külbastı söylemiştik. Neyse ki onun eti yumuşacık, kokusuz ve oldukça da lezzetliydi.  Kısacası Cik Cik Ali'nin külbastısı benden tam puan alırken adanası ne yazık ki sınıfta kaldı.


Hamiş: Siz hala Adana'da adana yemeyenlerden misiniz? O zaman bugüne kadar yediğiniz bütün Adana Kebap'ları unutun,  bir uçağa atlayın ve buraya gelin. Herhangi bir esnaf lokantasına oturup "Bir kıyma" diyin ve yepyeni bir deneyime hazır olun :)



Adana :   16 TL
Külbastı: 30 TL

Adres:İstiklal Mahallesi, Kurtuluş Caddesi, 01060, Adana
Telefon:(322) 431 10 23foursquare